Yaşasın Bağımsız (!) Demokratik (!) Internet : Net Neutrality
Fazla bulaşmamak için az web sayfası mı açar açmaz kapatmadım?
Az “link”e “boş ver tıklamayayım şimdi” mi demedim?
Az muhabbeti “boşver arkadaşım, girmeyelim bu konulara, başka muhabbet aç” diye geri mi çevirmedim?
Az tartışma grubunda “boş ver girmeyeyim bu topa” mı demedim?
Ama uzak dur, uzak dur da nereye kadar?
- Vahşi kapitalizmin bizi getirdiği yer bu işte. Görece demokratik ve görece eşitlikçi bir ortam olan Internet dahi “parası olan düdüğü çalar” türü bir “vurun abalıya”, “fakir seniiii, bu ortam senin neyine?” kovalamacasına dönüşecek...
- Paralılar, parasızları internetten kovacak...
- Gün gelecek sermaye sahipleri dışında hiç kimsenin internet sitelerine erişemez olacağız...
türü muhabbetler gırla gidiyor.
Neler oluyor? Bu muhabbetlerin ne kadarı doğru?
Olay şu:
Ticari firmalar arasında, "benim sitem onunkinden hızlı çıksın" diye, bant genişliğinin dışında firmalardan para alınması mümkün olacak. Yahoo Google'dan hızlı çıkmak için, Barnes & Nobles, Amazon'dan, Akbank, Garanti Bankası’ndan hızlı sayfa yükletebilmek için Internet Servis Sağlayıcılara (ISS) ekstradan para veriyor olacak...
Bazı şirketler de diyorlar ki “ben on-line oyun oynatacağım”, “ben on-line film seyrettireceğim”, “ben on-line bahis (daha açıkçası kumar) işine giriyorum”, “ben erotik/porno dünyasına el atacağım. Ve bu hizmeti internet üzerinden on-line vereceğim”
Bu değişik iş kollarının ortak derdi ise şu: Internet bu hali ile çok yavaş ve güvensiz.
O zaman diyorlar ki “parayı bastıralım, ya kendimiz Internet Servis Sağlayıcı kuralım veya varolan ISS’lerden bize özel, daha hızlı, daha güvenilir hizmet vermesini isteyelim. Böylece daha hızlı bilgi alışverişinin mümkün olacağı alt-yapılar oluşturalım. Ama madem parayı biz bastırıyoruz hizmetten de sadece biz yaralanalım veya parasını vereni yararlandıralım”
İşte bu aşamada her konuda olduğu gibi “ilkel komünal toplum” yandaşları, avantacı tayfası “vay daha hızlı sistem kuruyorsun da bizi yararlandırmıyorsun? Nerede insanlık, nerede kardeşlik, nerede bu devlet?” türü yayınlara başlıyor.
Yaygaranın özü şu:“Hayır, network sağlayıcılar tarafsız (neutral) olmak zorunda, parayı verenle bedavadan yararlanana aynı hizmeti vermekle yükümlüler”
1- Parası olanın istediği hizmeti alırken sizinle de paylaşma zorunluluğu nereden çıkıyor?
2- Daha iyi hizmet seçeneklerinin varolan hizmet seçeneklerini kötüleştireceğini nasıl en baştan veri olarak kabul ediyorsunuz?
- Örneğin kişi diyor ki “benim işim acele, param da var. Belediye otobüs ile gitmek yerine taksi ile gitmek istiyorum” Böyle bir olanağı olmasın mı?
- Olsun ama o taksi hizmetinden biz de yararlanalım.
- O nasıl olacak?
- Ya belediye otobüsleri de taksi gibi hızlı ve bizim istediğimiz yerlere de gitsin ya da taksileri otobüs bileti ucuzluğunda kullanalım
- Bu senin dediğin akla, mantığa ve verilen hizmetin doğasına aykırı olduğunun farkındasın değil mi?
- Niye ki?
- Senin dediğin olduğunda ya taksiye yatırım yapan kalmaz çünkü taksi işletmek ekonomik açıdan kârsız bir iş haline gelir ya da trafik taksiden geçilmez ve kıpırdanamaz bir hal alır.
- Peki ne olmalı?
- Hem toplu taşımacılık hem taksi hizmeti olmalı. Acelesi ve parası olan taksi seçeneğini seçebilmeli
- Ama o zaman sadece parası olan taksiye biner ?
- Tamam işte...Parası yetmeyen de otobüse biner
- Bu haksızlık, adaletsizlik değil mi?
- Niye olsun? Taksi hizmetini engellemek, otobüslerin verdiği hizmeti güzelleştirmeyecek veya kişiye özel hale getirmeyecek ki. Hem belediye otobüsü ucuzluğu hem de taksi hızı ve özelliği aynı anda bulunmaz. Hem pastayı yemeyip hem de karnını doyuramazsın. Doğada üretilmiş hiçbir ürün veya hizmet bedava değil bedeli var. Bedeli ödeyenin daha iyi hizmet alması o alana yapılan yatırımları artırır bu da ileride kullanıcının ulaşabileceği hizmet seviyelerini getirir. Bunun nesi yanlış?
- Öyle işte...Bana yanlış geliyor..Yanlış olduğunu hissediyorum.Bunun bedeli varsa, ki olduğunu zannetmiyorum, birileri ödesin ama bu ben olmayayım
Yapmayın arkadaşlar...”Öncelikli (premium) internet servisi” varolan standart internet servislerine bir zararı olmaz. (Tabi ki belediye otobüsü, taksinin yanında yavaş gözükecektir ama bugünkünden yavaş olması için bir sebep yok. Yeter ki varolan yatırımcılar bu işte kazanç görüp yatırıma devam etsinler) Ancak parası olan da kendi iş amaçlarına uygun öncelikli internet servisi isteyenler de bu işe yatırım yapabilmeleri için bu olanağın açılması lazım.
Gün gelir, bugün “premium service” alanlar da kendileri için “golden premium”, daha ileride “platinum premium” hizmetlere terfi eder. Bir önceki öncelikli internet hizmetleri de standart hale gelir. Ve sonuçta kazanan gene tüketici olur.
Yeter ki gelişmenin önüne geçmeyelim.
Bağımsız (!), Demokratik (!) Internet isteyenler de kendi aralarında para toplayıp varolan standart hizmetlerini bir üst aşamaya taşıma olanaklarına her zaman sahipler.
Ticari kuruluşlar “ben senin tipini sevmedim, kaç para verirse ver, yok sana premium internet hizmeti”, "senin paran burada geçmez" demez.
Hazır, kredi kartı ve taksitle silah satışları da başladı siz de kampanya benzeri bir uygulamadan yararlanıp “öz-hakiki, öncelikli, premium’un dik âlası internet hizmeti” almaya başlayabilirsiniz.
Bu sayılık da bu kadar olsun.
En güzel günler, en güzel geceler sizlerin olsun.
Az “link”e “boş ver tıklamayayım şimdi” mi demedim?
Az muhabbeti “boşver arkadaşım, girmeyelim bu konulara, başka muhabbet aç” diye geri mi çevirmedim?
Az tartışma grubunda “boş ver girmeyeyim bu topa” mı demedim?
Ama uzak dur, uzak dur da nereye kadar?
- Vahşi kapitalizmin bizi getirdiği yer bu işte. Görece demokratik ve görece eşitlikçi bir ortam olan Internet dahi “parası olan düdüğü çalar” türü bir “vurun abalıya”, “fakir seniiii, bu ortam senin neyine?” kovalamacasına dönüşecek...
- Paralılar, parasızları internetten kovacak...
- Gün gelecek sermaye sahipleri dışında hiç kimsenin internet sitelerine erişemez olacağız...
türü muhabbetler gırla gidiyor.
Neler oluyor? Bu muhabbetlerin ne kadarı doğru?
Olay şu:
Ticari firmalar arasında, "benim sitem onunkinden hızlı çıksın" diye, bant genişliğinin dışında firmalardan para alınması mümkün olacak. Yahoo Google'dan hızlı çıkmak için, Barnes & Nobles, Amazon'dan, Akbank, Garanti Bankası’ndan hızlı sayfa yükletebilmek için Internet Servis Sağlayıcılara (ISS) ekstradan para veriyor olacak...
Bazı şirketler de diyorlar ki “ben on-line oyun oynatacağım”, “ben on-line film seyrettireceğim”, “ben on-line bahis (daha açıkçası kumar) işine giriyorum”, “ben erotik/porno dünyasına el atacağım. Ve bu hizmeti internet üzerinden on-line vereceğim”
Bu değişik iş kollarının ortak derdi ise şu: Internet bu hali ile çok yavaş ve güvensiz.
O zaman diyorlar ki “parayı bastıralım, ya kendimiz Internet Servis Sağlayıcı kuralım veya varolan ISS’lerden bize özel, daha hızlı, daha güvenilir hizmet vermesini isteyelim. Böylece daha hızlı bilgi alışverişinin mümkün olacağı alt-yapılar oluşturalım. Ama madem parayı biz bastırıyoruz hizmetten de sadece biz yaralanalım veya parasını vereni yararlandıralım”
İşte bu aşamada her konuda olduğu gibi “ilkel komünal toplum” yandaşları, avantacı tayfası “vay daha hızlı sistem kuruyorsun da bizi yararlandırmıyorsun? Nerede insanlık, nerede kardeşlik, nerede bu devlet?” türü yayınlara başlıyor.
Yaygaranın özü şu:“Hayır, network sağlayıcılar tarafsız (neutral) olmak zorunda, parayı verenle bedavadan yararlanana aynı hizmeti vermekle yükümlüler”
1- Parası olanın istediği hizmeti alırken sizinle de paylaşma zorunluluğu nereden çıkıyor?
2- Daha iyi hizmet seçeneklerinin varolan hizmet seçeneklerini kötüleştireceğini nasıl en baştan veri olarak kabul ediyorsunuz?
- Örneğin kişi diyor ki “benim işim acele, param da var. Belediye otobüs ile gitmek yerine taksi ile gitmek istiyorum” Böyle bir olanağı olmasın mı?
- Olsun ama o taksi hizmetinden biz de yararlanalım.
- O nasıl olacak?
- Ya belediye otobüsleri de taksi gibi hızlı ve bizim istediğimiz yerlere de gitsin ya da taksileri otobüs bileti ucuzluğunda kullanalım
- Bu senin dediğin akla, mantığa ve verilen hizmetin doğasına aykırı olduğunun farkındasın değil mi?
- Niye ki?
- Senin dediğin olduğunda ya taksiye yatırım yapan kalmaz çünkü taksi işletmek ekonomik açıdan kârsız bir iş haline gelir ya da trafik taksiden geçilmez ve kıpırdanamaz bir hal alır.
- Peki ne olmalı?
- Hem toplu taşımacılık hem taksi hizmeti olmalı. Acelesi ve parası olan taksi seçeneğini seçebilmeli
- Ama o zaman sadece parası olan taksiye biner ?
- Tamam işte...Parası yetmeyen de otobüse biner
- Bu haksızlık, adaletsizlik değil mi?
- Niye olsun? Taksi hizmetini engellemek, otobüslerin verdiği hizmeti güzelleştirmeyecek veya kişiye özel hale getirmeyecek ki. Hem belediye otobüsü ucuzluğu hem de taksi hızı ve özelliği aynı anda bulunmaz. Hem pastayı yemeyip hem de karnını doyuramazsın. Doğada üretilmiş hiçbir ürün veya hizmet bedava değil bedeli var. Bedeli ödeyenin daha iyi hizmet alması o alana yapılan yatırımları artırır bu da ileride kullanıcının ulaşabileceği hizmet seviyelerini getirir. Bunun nesi yanlış?
- Öyle işte...Bana yanlış geliyor..Yanlış olduğunu hissediyorum.Bunun bedeli varsa, ki olduğunu zannetmiyorum, birileri ödesin ama bu ben olmayayım
Yapmayın arkadaşlar...”Öncelikli (premium) internet servisi” varolan standart internet servislerine bir zararı olmaz. (Tabi ki belediye otobüsü, taksinin yanında yavaş gözükecektir ama bugünkünden yavaş olması için bir sebep yok. Yeter ki varolan yatırımcılar bu işte kazanç görüp yatırıma devam etsinler) Ancak parası olan da kendi iş amaçlarına uygun öncelikli internet servisi isteyenler de bu işe yatırım yapabilmeleri için bu olanağın açılması lazım.
Gün gelir, bugün “premium service” alanlar da kendileri için “golden premium”, daha ileride “platinum premium” hizmetlere terfi eder. Bir önceki öncelikli internet hizmetleri de standart hale gelir. Ve sonuçta kazanan gene tüketici olur.
Yeter ki gelişmenin önüne geçmeyelim.
Bağımsız (!), Demokratik (!) Internet isteyenler de kendi aralarında para toplayıp varolan standart hizmetlerini bir üst aşamaya taşıma olanaklarına her zaman sahipler.
Ticari kuruluşlar “ben senin tipini sevmedim, kaç para verirse ver, yok sana premium internet hizmeti”, "senin paran burada geçmez" demez.
Hazır, kredi kartı ve taksitle silah satışları da başladı siz de kampanya benzeri bir uygulamadan yararlanıp “öz-hakiki, öncelikli, premium’un dik âlası internet hizmeti” almaya başlayabilirsiniz.
Bu sayılık da bu kadar olsun.
En güzel günler, en güzel geceler sizlerin olsun.
0 Comments:
Post a Comment
<< Home