Kumdan Uygarlık

Bu Yazıların Orijinalleri BT Dünyası e-dergisinde yayınlanmaktadır. www.btdunyasi.net

11.4.06

Ya makinelere akıl eklenirse ?



Binlerce yıldır, insanın aslında “çok gelişmiş” bir makineden farksız olduğuna inanan, bunu ispat etmeye çalışanlar vardı.

Bu insanlar, bu çabalarının karşılığında ateşlerde yakıldı, derileri yüzüldü, akıl hastanelerine kapatıldılar, toplumdan uzaklaştırıldılar.

Ama artık yavaş yavaş hakettikleri “prime time rating”ini almaya başladılar.

Nanoteknoloji kullanılarak ışıkta kendi kendini temizleyen duvar boyası kadar önemli bir buluşa imza atmış Nissan (bir kere daha tekrar edeyim Nissan bu yazı karşılığında bana araba filan hediye etmedi. Bu işlere karşı olan genel yayın yönetmenimiz gönlünü ferah tutsun)
---------------------------------------------------------------------------
“Arabam çizildi mi” derdine son
Nissan otomobil firması otomobil teknolojisinde çığır açacak bir buluş daha yaptı. Bu sistem, yüksek elastik reçine kullanarak, otomobildeki hafif çizikleri tamir ediyor. Sistem, haftada bir kere ısıyla harekete geçerek çizilen yüzeyi tamir ediyor. Sistem geçen aralık ayında sınırlı olarak şirketin X-Trail modelinde kullanıldı, fiyatı ise 446 dolar olarak belirlendi. Nissan sistemi diğer modellerde de kullanmayı planlıyor.
---------------------------------------------------------------------------
Bundan bir sonraki aşamada da, üstündeki çamurları köpekler gibi silkinerek, kedi gibi kendi kendini yalayarak temizleyen araba modelleri bekliyorum. (Aynı şey bulaşıklar için de olursa ne mutlu ev hanımlarına. Bir de kendi kendine ütülenen gömlekler çıktı mı, Nirvana’ya ulaşılmıştır artık.)

Şakayı bir yana bırakmadan söylemek istediğim şu: İnsanın işine yarayan bütün alet edevat, gün gelecek

- kendi enerjisini kendi üretir,
- kendi bakımını kendi yapar,
- işi bittiği zaman gidip bir köşede, bir dahaki işe yarayacağı vakite kadar şen, esen ve mutlu bir şekilde sahibinin emir ve görüşlerini bekler vaziyette

olacak.

Evlerde “sessiz uşak” adı verilen bir alet var, üzerine gömlek, ceket, pantolon asılabiliyor. Ama nedir? Herşeyden önce sizin üzerinizdekileri çıkartıp oraya asmanız lazım, üstelik sabah da akşamdan nasıl kaldı ise öyle buluyorsunuz.

Bu “sessiz uşak”ların sessizlik ve uşaklık özelliklerini aynı bırakıp bir de akıl eklesek. Gelip üzerimizdekileri çıkarsa, sabah için ütülese, gevşemiş düğme varsa dikse, askıya assa ve sabaha kullanım için hazır halde bekletse.

Gerçi evimizde böyle insanlar var ve biz onlara “eş veya hanım” diyoruz ama tabii ki demem o demek değil.

“Nano-teknoloji” ve “akıllı-madde” gibi kavramlar önemli.

Bir düşünün arabanız kazada hasar görmüş, belli bir ısı derecesine getirince moleküller özgün şekillerini ve diziliş sıralarını hatırlıyor ve o düzene geçiyorlar. Hop hop hop…Arabanız “show-room” dan çıkmış hali ile tekrar kullanıma hazır. Kaporta sektöründen ekmek yiyeynler kendilerine artık yeni bir iş kolu bulmalı, çünkü işsiz değil mesleksiz kalıyorlar.

Kolunuzla çarparak kırdığınız Ming hanedanı dönemine ait eşsiz vazo…Kırılmadan önce “hafıza”sına yerleştirilmiş resime bakıyor ve hop, hop,hop eski haline geri dönüyor.

“Nano-teknoloji şöyledir, böyledir. Şuna yarar, buna zarar” diye ukalalık yapacak değilim merak edenler zaten şimdiye kadar birşeyler okumuş, dinlemiştir.

Şimdiye kadar merak etmeyenler için şöyle bir örnek vereyim:

Kömürün de ana maddesi karbon elmasın da…Yani bir yanda tonu en fazla 300 YTL (kilosu 30 Yeni kuruş) kömür, öte tarafta elmas, işlendiği zamanki adı ile pırlanta. Birinci kalitede 1 karatlık (200 miligram) bir pırlanta yüzüğün fiyatı kesimine, berraklığına ve rengine göre 1.500 ile 6.000 dolar arasında değişiyor.

“Hadi canım, atıyorsun. Hiç kömür, elmasa dönüşür müymüş?” diyenleri Tübitak’ın “Merak Ettikleriniz” bölümüdeki soruya verilen cevapla başbaşa bırakayım. Eğer onlara inanmıyorsanız, benim söyleyecek birşeyim yok.

http://www.biltek.tubitak.gov.tr/merak_ettikleriniz/index.php?kategori_id=6&soru_id=3307

Nano-teknoloji kullanarak doğanın milyonlarca yılda yaptığı şeyi evinizde laboratuvarda (nasıl bir evse o artık) birkaç saat içinde yapabilirsiniz.

Nereden nereye geldik? Yazıya nasıl başladım, para kazanma hırsı yazıyı nerelere çekti? En azından zihinlerinizde nano-teknoloji, akıllı metaller, insan doğası, doğanın çalışma sistemleri, robotlara nasıl “can” ilave edilecek, mutfak robotu gerçekten de robot mudur?, cep telefonum unuttuğum yerden kalkıp bana gelemez mi, insanlara da “stand-by” düğmesi ilave edilemez mi, bizim hayatımıza “undo” özelliği ne zaman eklenecek gibi sorular uyandırabildiysem ne mutlu bana.

Ama en azından annelerimizin “Aman tanrım. Gene odayı domuz ahırına çevirmişsin, bu oda ne zaman toplanacak?” dediğinde okullu kardeşimizin “merak etme anne, programladım. Ben okulda iken yatak kendi kendine toplanacak, kitap ve defterler de kütüphanedeki yerlerine dönecekler. Masanın üzerinde şu anda bangır bangır konser veren Black Eyed Peas ve saz arkadaşları ise ben kapıyı kapatır kapatmaz sahneyi boşaltacaklar” diye cevap vereceği günler yakın.

Bu sayılık da bu kadar olsun.

En güzel günler, en güzel geceler sizlerin olsun.